Geleceğe dönüş filminin aşağıdaki sahnesini hatırladınız mı bilmiyorum ama aslında artırılmış gerçekliğin tanımını yapmak için çarpıcı bir görsel. Basitçe dünyayı görme biçimimizi değiştiren teknoloji olarak tanımlasak yanlış olmaz sanırım. Bununla birlikte artık filmin çekildiği 1980’li yıllarda değiliz ve günümüz insanı için bu tanıma biraz daha ayrıntı ekleyebiliriz.
Artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisi, sanal ve fiziksel dünya arasındaki boşluğu doldurarak, mevcut bir ortamın üstüne dijital katmanların eklenmesidir. Öyleki, bir cihazın kamerasını kullanarak, arttırılmış gerçeklik deneyimi sunmak için ekranda grafik, ses ve video gibi dijital içerikler görüntülenir. Uygulanan dijital içerik için uygun sensörler, donanımlar, datalar veya online ortamlardan yararlanmak mümkündür. Sanal gerçeklik deneyiminin (VR) aksine, artırılmış gerçeklik farklı bir dünya yaratmak değildir. Bunun yerine, yakın çevreniz ve sanal bileşenlerden oluşur.
Artırılmış gerçeklik, gündelik deneyimleri geliştirmek, fiziksel alanınızı daha anlamlı kılmak için dijital içeriği kullanılır. Bazı endüstrilerde perakende satışı arttırmak, iş hedefleri ve eğitim, daha etkili müşteri deneyimi gibi alanlarda kurumsal olarak kullanılmaktadır. Sahip olduğu özellikler ile iş, oyun, eğitim vs gibi bir çok alanda kullanılabilir ve aslında adından da anlaşılacağı üzere kullanıldığı alanda artırılmış etki ve etkileşim sağlar.
Artırılmış Gerçeklik Çeşitleri
Artırılmış gerçekliği nasıl kullanıldığını daha iyi anlamak için, farklı türleri inceleyelim ve günümüzde nasıl kullanıldığına dair örnekler görelim.
İşaretçi tabanlı artırılmış gerçeklik
İşaretçi tabanlı AR uygulamaları tetiklemek için özel bir şekil taşırlar. QR kod, benzersiz bir resim veya uygulama ile ilgili kodlar tanındığı anda uygulama tetiklenir ve dijital içerik şeklin üzerine yerleştirilir. Bunun için genellikle mobil bir cihaz veya artırılmış gerçeklik gözlüğü kullanılabilir.
İşaretçi bazlı artırılmış gerçeklik, pazarlama ve perakende amaçlı olarak kullanılmaktadır. Günümüzde kartvizitler veya hareket eden broşürlerle karşılaşmak gayet normal sayılıyor.
İşaretçisiz artırılmış gerçeklik
İşaretçi tabanlı olmayan AR, kullanıcının sanal nesneyi nereye koyacağına karar vermesine izin verdiği için, işaretçi-tabanlı AR’den daha çok yönlüdür. Çevrenizdeki herhangi bir şeyi taşımak zorunda kalmadan farklı stilleri ve konumları tamamen dijital olarak deneyebilirsiniz. Bunun için genellikle mobil bir cihaz veya artırılmış gerçeklik gözlüğü kullanılabilir.
İşaretçisiz AR yazılımının işini yapması için gerekli bilgileri kamera, GPS, dijital pusula ve ivmeölçer gibi cihazın donanımlarından sağlar.
Bu örnekte, sanal araba, çevredeki alan ne olursa olsun herhangi bir yere yerleştirilebilir, görünümü ayarlayabilir, döndürebilir ve araç hakkında bilgileri görebilirsiniz.
Konum tabanlı artırılmış gerçeklik
Konum tabanlı AR, dijital içeriği ve oluşturduğu deneyimi belirli bir yere göre oluşturur. Nesneler, bir kullanıcının konumu önceden belirlenen noktayla eşleştiğinde ekranda gösterir.
Artırılmış gerçeklik oyunu Pokemon Go, konum tabanlı bir AR örneğidir. Akıllı telefonunuz aracılığıyla dünyamızda sanal Pokemon’ları oluşturuyor ve kullanıcıların mümkün olduğunca çok sayıda karakter toplamasını amaçlıyor.
Süperpoze artırılmış gerçeklik
İngilizcede ‘superimposition AR’ olarak geçen benim (şimdilik) süperpoze AR dediğim deneyim, fiziksel dünyadaki bir nesneyi tanır ve alternatif bir görünüm sağlamak için değiştirebilir. Bu değiştirme, nesnenin bir kısmının veya her şeyin tamamen yeniden oluşturma işlemi şeklinde olabilir. Pazarlama ve online satış için çok uygun bir yöntemdir.
Projeksiyon tabanlı artırılmış gerçeklik
Projeksiyon tabanlı AR, diğer işaretçi gerektirmyen artırılmış gerçeklik türlerinden biraz farklıdır. İçeriği görüntülemek için mobil cihaza ihtiyacınız yoktur. Bunun yerine ışık kullanılarak, etkileşimli deneyim oluşturmak için dijital grafikleri bir nesneye veya yüzeye yansıtır. Diğer bir değişle etkileşimli hologram demek daha anlaşılır kılacaktır.
Görüntü yansıtıcı artırılmış gerçeklik
Görüntü yansıtıcı artırılmış gerçeklik (outlining AR) uygulamaları insan gözünün yapamadığı durumlarda yardımcı olacak sınırları ve çizgileri tanır. Artırılmış gerçekliğin ana hatları, bir kullanıcının yakın çevresini anlamak için nesne tanıma özelliğini kullanır. Düşük ışık koşullarında sürmeyi veya bir binanın yapısını dışarıdan görmeyi düşünün.
Bonus: Hiper Gerçeklik (hyper reality)
Hiper gerçeklik henüz konsept aşamasında ve ütopik bir fikir. Bence videoyu izlemek yeterli ve üzerine çok konuşmaya gerek yok.
Maalesef ülkemizde hem ekonomik hem de bazı nedenlerden ötürü yeni nesil teknolojiler benim gibi sıradan halk tarafından uzaktan izlenmesi yetmiyor, yurdumuzda teknolojiye yön veren büyük şirketlerin ar-ge bütçelerinden çok kısıtlı bütçeler alıyor. Dolayısıyla AR gibi teknoloji terimlerinin Türkçeleri hakkında hep bir karmaşa oluyor. Kendi kafama göre çevirdiğim bazı terimlerde yanlışlar olabilir. Eğer uygun Türkçe terimleri bulursam güncellemeye çalışacağım.