Bilgi edinme özgürlüğü yasası ile (Freedom of Information Act) kısa süre önce ortaya çıkarılan gizli belge, Çin hükümetinin telepati, psikokinezi, approbation(?), aerokinesis (hava ve hava olaylarını kontrol), durugörü, duruişiti vs gibi insan üstü güçler üzerine büyük ölçekli araştırmalar yaptığını ortaya koyuyor. ABD Merkezi İstihbarat Dairesi’de (CIA), bu çalışmaları değerlendirdiği ve sonuçları kamuoyundan gizleyerek benzer araştırmalar yapmış olabileceği biliniyor.
“Çin Halk Cumhuriyeti’nde İnsan Vücudunun İstisnai İşlevlerine Son Kronolojisi” başlıklı belge, CIA’nın web sitesinde bulunabilir. Çin hükümetinin ve diğer ajansların binlerce çocuğun insanüstü yetenekler için ayrıntılı araştırıldığı ve testlerden geçmesi için finanse edildiği belirtiliyor.
Hükümet insanüstü yetenekli kişileri bulma ihtimali için oldukça istekliydi ve bunu araştırmak için Çin’in değişik yerlerinde yüzlerce araştırma merkezi kurdu. Tabiki araştırmaların sonuçları açıklanmadı. Ama bir tanesi gün yüzüne çıkmıştı. Qi Gong (Türkçesi Çigong) ustası Zhang Baosheng bir keresinde mühürlü bir zarfın içindeki mesajı başka bir yere göndermeyi başarmıştı. 1980lerde Baosheng yüksek rütbeli komünist lider tarafından ‘Olağanüstü güçleri olan şifacı’ olarak seçildi. Bu durum çok uzun sürmeden 1995 yılında Baosheng dolandırıcılık suçlamasıyla tutuklandı.
Baoshen ve Qi Gong yolunu takip edenlerin “bilimsel araştırmaya kısayol” yaptığı ve yeteneklerini geliştirmek için tuhaf bilim (weird science) ve batıl inanç kullandığı söyleniyordu. Bu, Baosheng ve diğerlerinin insanüstü yetenekleri olmadığını söylemek değildir. Bunu kamuoyuna açıklayan çok sayıda çalışma var. Princeton bilim insanları, telekinezi veya psikokinezinin gerçek olduğunu çoktan bulmuşlardı.
‘Alice Harikalar Diyarında’ adlı meşhur çocuk romanında Beyaz Kraliçe Alice’e ¨Bellek iki yönlü çalışır¨ der. İnsan üstü güç olarak kabul edilen Durugörü’nün gerçek olduğu da bilisimsel günümüzde bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Cornell Üniversitesi’nden bir sosyal psikolog Dr. Bem, en prestijli psikoloji dergilerinden (Journal of Personality ve Social Psychology) yayınlanan bir dizi deney gerçekleştirdi. Dokuz deneyin karşısında, Dr. Bem beynimizin sadece geçmiş deneyimleri yansıtmanın ötesinde, gelecek deneyimleri de öngörme yeteneğine sahip olduğu fikrini inceledi. Beynin “geleceğe bakma” yeteneği genellikle psi fenomeni olarak adlandırılır. Bu olguyu incelemek için iyi kurulmuş, standart bilimsel yöntemler kullandı ve hepimizin geleceğe bakma yeteneğine sahip olduğumuzu buldu. Görünüşe göre, bazılarımız sadece pratikle ya da doğum armağanı ile bu beceriyi daha gelişmiş bir dereceye kadar geliştirmiş görünüyor.
Nikola Tesla bir keresinde şöyle dedi: “Fiziksel olmayan fenomenler bilimsel olarak incelenmeye başlandığında, varoluşun önceki yüzyıllarından daha fazla ilerlemeyi sadece bir on yıl içinde olacaktır. Evrenin gerçek doğasını anlamak için birileri enerji, frekans ve titreşimin esasları üzerine iyice kafa yormalı.”
Eğer bu gerçekten doğruysa, yüz binlerce çocuk (ve yetişkinler), düşünce gücü ile kolayca maddeyi idare edebilir.
ABD hükümeti benzer şekilde parapsikoloji çalışmaları yürüttü. Yıldız Geçidi Projesi (Stargate Project), 1978’de Maryland, Fort Meade’de, Savunma İstihbarat Ajansı (DIA - Defense Intelligence Agency) ve SRI International tarafından askeri ve istihbarata ilişkin psişik olguların potansiyelini araştırmak için kurulan gizli bir Amerikan Ordusu birimi için kod adıydı. Proje, Özel Kuvvetler (The Men Who Stare at Goats — 2009) adlı filmde kısa da olsa geçmişti.
Çin hükümetinin parapsikoloji araştırmasına dahil olması ve CIA’in (ABD hükümeti kendi çalışmalarını yürütürken) kamuya açıklamanın çok tehlikeli olduğunu düşünüyor. Bu beceriler bize karşı kullanılıyor mu? Ve biz insan bazı güçler tarafından uyutuluyor olabilir miyiz, böylece iyileşmek, düşünceleri okumak, nesneleri zihinlerimizle hareket ettirmek için doğuştan gelen armağanlarımızın farkına varamayacağız ve sayısız diğer süper insanlık becerilerini göremiyoruz? Neyin mümkün olduğunu bilmek doğru yönde atılmış iyi bir adımdır. Bilinçli yaratıklar olarak evrimimiz henüz yeni başladı.